Last modified: 2023-09-25
Abstract
Amaç: Çalışma amacı, Sağlık Bakanlığı Klinik Kalite Ölçme ve Değerlendirme Rehberi’nde bulunan Gebelik Süreci ve Doğum olgusu içinde yer alan Primer Sezaryen Yapılan Gebe Oranının retrospektif incelenmesi ve ileriye yönelik tahminin yapılmasıdır.
Yöntem: Primer sezaryen oranının 2010-2019 yılları arasındaki eğilimini incelemek ve gelecek 5 yıl içinde göstereceği durumu analiz etmek için, Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllığından veri transferi yapılmıştır. Elde edilen verilerin zaman serilerinin 5 yıllık tahmini için ARIMA (3.1.0) zaman serisi modeli (otoregresif hareketli ortalamalar- autoregressive integrated moving average) kullanılmıştır. ARIMA (3.1.0) modeli ARIMA modelleri arasında en iyi ve güvenilir model olduğu için seçilmiştir (Irmak, Köksal ve Asilkan, 2012). Veri analizi IBM SPSS 25 paket programında yapılmıştır.
Bulgular: Sağlık Bakanlığı İstatistik Yıllığı verilerine göre primer sezaryen oranlarının düzenli bir trend izlemediği belirlenmiştir. 2010 yılında primer sezaryen ameliyatlarının hastane doğumları içindeki oranı %28 iken, 2019 yılında bu oran %27,8 olmuştur. Gebelik Süreci ve Doğum Gösterge Kartlarında ‘Primer Sezaryen Yapılan Gebe Oranı’ hedef değerinin ≤ %20 olması gerektiği belirtilmesine rağmen, hedef değere yaklaşılamadığı görülmüştür. Hedef değere yaklaşılamamasının nedenleri arasında ilerlemiş anne yaşı, kadınların normal doğuma göre sezaryen doğumun daha iyi olduğunu düşünmesi, kültürel ve sosyal faktörler yer almaktadır. Yapılan tahminler yıllar içinde düzenli bir artış ya da azalışın ipucunu vermemekle birlikte özellikle 2022 yılı ve sonrasında primer sezaryen oranının artabileceğini öngörmektedir. 2011-2019 yılları arasında yapılan tahminlerin gerçek verilerle kısmen örtüşmesi modelin güvenilirliğini ortaya koymaktadır.
Sonuç: Klinik kalite konusu Türkiye’de görece yeni çalışılmaya başlanan bir alan olduğundan yapılan çalışma sayısı sınırlıdır. Primer sezaryen oranının incelendiği yıllar arasında (2010-2019) hedef değere yaklaşmadığı belirlenmiştir. Sezaryen oranlarının azaltılması için öncelikli olarak primer sezaryen oranlarının azaltılması ve bireyleri sezaryen doğuma iten durumlara ilişkin endikasyonların iyi saptanmasının gerektiği söylenebilir. Önlem alınmadığı takdirde primer sezaryen oranının giderek artarak sağlık sistemi üzerinde yük oluşturmaya devam edeceği düşünülebilir.
Anahtar Kelimeler: Klinik kalite, Primer Sezaryen Oranı